Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Adayı Tanıtım Toplantısı’na katıldı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
“Cumhuriyetimizin birinci yüzyılını geride bıraktığımız bir dönemde, karşımdaki tabloyu Türkiye yüzyılının habercisi olarak görüyorum. Gösterdiğiniz sevgi için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. , şevk, yeminli sadakat, vatan ve milletimiz için atan kalplerinizi, dosta iman, düşmana tasa veren aslan yüreklerinizi takdim ediyorum.
1950’nin inanç ve iradesiyle bir kez daha 14 Mayıs arifesinde ‘Milletin sözü yeter’. ‘Yeter söz, karar ve istikbal milletindir’ demek. söylemek için ortadayız.
Ömrünü mücadeleye adamış millet adamlarının bir kısmı darağacında son bulsa da yüreklerinde yaktıkları hak, hukuk, hürriyet ve kalkınma ateşi hiç sönmedi. Darbeciler bu yangını süngüleriyle söndüremediler. Millete tepeden bakan vesayetçilerin kibirleri bu yangını söndüremedi.
Politik ve sosyal mühendislik hesaplarıyla yapılan sayısız girişim bu yangını söndürmede başarısız oldu. Hamdolsun milletimiz her zaman iradesine sahip çıkmış, istiklal ve istikbalini savunmuş, yönünü aydınlık istikbaline çevirmiştir.
AK Parti, 21 yıldır bu kutlu mirasın temsilcisi olarak milletimizle gönül gönüle, omuz omuza tarihi bir demokrasi ve kalkınma çabası yürütmektedir. Kurulduğumuz günden bu yana girdiğimiz her seçimi bu zorlu mücadelenin yeni bir adımı, yeni bir aşaması olarak yaşadık.
Bugün, ‘Türk Yüzyılı için doğru adımlar.’ Bir kez daha milletimizin huzurundayız. Darbecilere, vesayetçilere, küresel emperyalistlere, siyasi ve toplum mühendisliği projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye Yüzyılı’nın kapısını aralamak için buradayız.
14 Mayıs’ta milletimizin karşısına çıkacak olan AK Parti ekibi olarak sözümüzü tazelemek içindeyiz.
6 Şubat depremi başta olmak üzere yaşadığımız her saldırı, her afet, her acı birlik ve beraberliğimizi daha da sıkılaştırmamız, birliğimize daha çok sahip çıkmamız, kardeşliğimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Türkiye olarak altyapımızla, üretimimizle, güvenliğimizle, diplomasimizle her şeyimizle önce kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız.
Ancak bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir ve bize ulaşanların yardımını kabul edebiliriz. Çünkü kanımızla, canımızla, alın terimizle vatan edindiğimiz bu kadim coğrafya, binlerce yıldır olduğu gibi bugün de tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir.
Bu coğrafyada barış içinde yaşamanın, devlet kurmanın, geleceği inşa etmenin bedeli güçlü olmak ve güçlü kalmaktır. Binlerce yıldır birçok başarıyı üzerine inşa ettiğimiz milli değerlerimizin ve devlet geleneğimizin gerektirdiği duruş budur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdinin bu ülkenin refahından ve demokrasisinden eşit şekilde yararlanma hakkına sahip birinci sınıf vatandaş olduğunu söylerken bu özgüvene güveniyoruz.
Yaşadığımız her sınavda olduğu gibi deprem felaketleri karşısında da birebir yaklaşımla hareket ediyoruz.
Bizim partimiz; Kuruluşu, teşkilatı, üye sayısı, iktidar süresi, performansı, uluslararası prestiji gibi unsurları ile dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşlarının ortasında yer almaktadır.
Küresel dengelerin yeniden şekillendiği bu kritik dönemde ülkenin direksiyonunda AK Parti’nin tecrübesine ve etkisine sahip bir ekibe sahip olmak çok değerli. Dünya her zaman yeni zorluklarla taraf ararken, AK Parti’nin kurumsal tecrübesi ve siyasi liderliğimiz sayesinde Türkiye herkesin bir adım önünde olma şansına sahip.
Geçmişimiz ve geleceğimiz arasında kurduğumuz sağlam köprülerle ülkemizi insanlığın bu bunalımlı sürecinden en güçlü şekilde çıkarmanın gayreti içindeyiz. AK Parti’nin ilk günden bu yana gösterdiği çaba ve başarıların sırrını çözebilmek için öncelikle partimizin bazı özelliklerini anlamak gerekiyor.
Her şeyden önce AK Parti klasik anlamda bir siyasi parti olmanın ötesinde davası, hayali, vizyonu ve vicdanı olan bir harekettir. Partimiz bu niteliği ile son iki asırdır milletimizin arayışında en değerli buluşma yeri, en değerli adresi olmuştur.
