G7, Ukrayna’nın savunmasını güçlendirmeye ve Orta Doğu’daki gerilimleri ele almaya söz verdi
Geçtiğimiz günlerde İtalya’nın Capri adasında bir araya gelen ABD, İtalya, Kanada, Fransa, Almanya, Japonya ve İngiltere’den oluşan Yedi Grup (G7) Ukrayna’ya hızlı bir şekilde yardım etme taahhüdünde bulundu. G7 Dışişleri Bakanları, Ukrayna ve Orta Doğu’daki çatışmalara odaklanan üç günlük görüşmelerini, Rus askeri saldırganlığına karşı Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirme sözü vererek tamamladılar.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken G7 ülkeleri arasındaki birlikteliği vurgulayarak “Dışişleri Bakanlarının bu toplantısından her zamankinden daha fazla birlik içinde çıkıyoruz” dedi. Bakanlar, güçlü Rus kuvvetlerine karşı zorluklarla karşı karşıya olan Ukrayna’ya daha fazla destek verilmesi gerektiğini kabul ettiler. Ayrıca İsrail ve İran arasındaki düşmanlığın daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşmesini engellemek amacıyla Orta Doğu’da gerilimin azaltılması çağrısında bulundular.
Toplantı sırasında Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, Ukrayna ve Orta Doğu’daki çatışmalar arasındaki bağlantıyı vurgulayarak G7’ye daha fazla yardım çağrısında bulundu. Kuleba, İran’ın Rusya’ya İsrail’e yönelik son saldırılarda kullanılanlara benzer silahlı insansız hava araçları tedarik ettiğine dikkat çekti. Kuleba, Batı’nın İsrail’i ya da Ukrayna’yı desteklemek arasında bir seçim yapması gerektiği düşüncesine karşı çıkarak, “Bunlar aynı savaşın iki sahasıdır” dedi.
G7, “hayat kurtarmak ve kritik altyapıyı korumak için Ukrayna’nın hava savunma kabiliyetlerini” geliştirmeye odaklanarak Kiev’e güvenlik yardımını arttırmayı planladığını duyurdu. Bu duyuru, Rusya’nın sivilleri hedef aldığını inkâr etmesine rağmen Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef almaya devam ettiği ve sivil kayıplara yol açtığı bir dönemde geldi.
Çin’le ilgili olarak Blinken, bu ülkeyi Rusya’nın savunma sanayisine “başlıca katkıda bulunan” ülke olarak tanımladı ve Moskova’nın askeri çabalarını desteklemeye devam etmesi halinde Çin’in Avrupa ve diğer ülkelerle ilişkilerinin nasıl etkileneceği konusunda uyarıda bulundu. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da bu düşünceyi yineleyerek Almanya’nın Ukrayna’ya karşı yürütülen yasadışı savaşın ortasında Çin’in Rusya ile artan ortaklığına tahammül edemeyeceğini ifade etti.
Kiev’e yapılan askeri yardım, Avrupa’dan gelen katkıların yavaşlaması ve ABD fonlarının Kongre’deki Cumhuriyetçiler tarafından geçici olarak engellenmesi nedeniyle zorluklarla karşılaştı. Ancak ABD Temsilciler Meclisi’nin bu hafta sonu Ukrayna için 61 milyar dolarlık önemli bir yardım paketini oylaması bekleniyor.
Tartışılan bir diğer konu da Batı’da dondurulan yaklaşık 300 milyar dolarlık Rus varlığından elde edilen kârın Ukrayna’yı desteklemek için kullanılması ihtimaliydi. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, bu fonlardan elde edilen faizin kullanılması için yasal bir zeminden bahsederken, uzmanlar da sermayenin kendisinin kullanılması olasılığını inceliyor. Haziran ayında İtalya’nın Puglia kentinde yapılacak olan G7 liderler zirvesinde bu konuda bir karar alınması bekleniyor.
Dışişleri bakanları ayrıca İsrail ve İran arasında, kaynakların İsrail’in İran’a misilleme saldırısı olarak nitelendirdiği son gerginliği de ele aldı. G7 bakanları daha fazla çatışmanın önlenmesi ve Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi için çalışma kararlılıklarını ifade ettiler. Tajani, “G7’nin siyasi hedefi gerilimi düşürmektir” dedi.
Capri’deki toplantının yapıldığı yer protesto gösterilerini engellemeye yardımcı oldu ancak Capri’nin karşısındaki Napoli’de gösteriler düzenlendi. Filistin’e desteklerini dile getiren ve Gazze’deki şiddeti kınayan protestocular polisle çatıştı.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.